1952 yılında Harland Sanders tarafından kurulan KFC (Kentucky Fried Chicken), kuruluşunun ardından büyük bir başarıya ulaşarak kızarmış tavuklarını dünyaca ünlü bir lezzet hâline getirmeyi başaran bir marka.
Dev bir zincir olmayı başaran KFC, hâlâ daha markanın maskotu olarak logosu gibi en görünür unsurunda bile “Albay Sanders” olarak tanıdığımız bu sevimli ihtiyarın görselini kullanıyor. Peki hâlâ daha markanın yüzü olan Sanders ile KFC arasında ikiliyi dava edecek ne olmuş olabilir?
Aslında her şey KFC’nin devredilmesiyle başlıyor.
Albay Sanders’ın 1952 yılında kurduğu KFC, 12 yılda çok büyük bir başarı göstererek Amerika ve Kanada’da 600’den fazla şubeye ulaşmıştı.
O yıllarda 73 yaşında olan Sanders 1964 yılında KFC’yi satmaya karar verdi.
Eski Kentucky valisi John Y. Brown Jr. ve bir başka yatırımcıyla 2 milyon dolar ve yıllık 40.000 dolar maaş karşılığında anlaşarak KFC’yi sattı.
Aslında yapılan anlaşmada Sanders’ın markanın yüzü ve danışmanı olarak kalmaya devam edeceğine ek olarak tarifin de değiştirilmeyeceği konusunda anlaşılmıştı.
Sanders KFC’yi satsa da markadan uzaklaşmış sayılmazdı.
İkonik beyaz takım elbisesiyle reklam kampanyalarında yer alıyor ve dünyanın dört bir yanında çeşitli promosyonlar için seyahat ediyordu.
Ancak yönetimi devralan John ve diğer girişimciler, işi büyütmek adına çeşitli değişiklikler yapıyordu.
1971 yılına gelindiğindeyse John Brown da KFC’yi büyük bir gıda şirketine satmaya karar verdi. İşte böylelikle her şey değişmeye başladı.
İlk anlaşmada tarifin aynı kalacağının sözünün verilmiş olmasına rağmen, yeni sahipler bu sözü tutmadı.
Tariflerde daha ucuz ve kolay bir versiyon tercih eden yeni yöneticiler burada zaman ve maliyet hesabı yapmaktaydı fakat bu Sanders’ın hiç hoşuna gitmedi.
Sanders yeni sos tarifinden o kadar nefret etmişti ki sosu “duvar kâğıdı tutkalı” olarak nitelendirdi.
Tabii o sırada tavuklar için de pek iyi konuşmuyordu.
Tavuklar için de “Bu, sadece tavuğun üzerine yapışmış bir lanet olası kızarmış hamur topu.” dedi.
Sanders’ın bu sert eleştirileri bir şube sahibinin ona bir iftira davası açmasına sebep oldu.
1978’de bir KFC şubesi sahibi Sanders’a iftira davası açtı, ancak dava reddedildi.
Ancak Sanders, yeni sahiplerin KFC’yi aldıktan sonra yaptıkları işlerden o kadar memnun değildi ki, KFC’ye rakip bir restoran açtı.
Restoran açmasıysa ikinci davayı tetikledi ve KFC’nin kurucusuna dava açmasına sebep oldu.
“Claudia Sanders, The Colonel’s Lady Dinner House” adı altında açtığı yeni restoran KFC’ye rakip olmayı hedefliyordu.
Bu sebeple KFC Sanders’a dava açtı. Açılan dava isim ve marka haklarını kapsıyordu ve oldukça ciddiydi.
Sanders’ın geri adım atmaya niyeti yoktu. Misilleme olarak, ayrı bir yasal savaşta yeni sahiplerin imajını izinsiz kullanarak ürünlerini tanıttığını iddia ederek dava açmaya çalıştı ve 122 milyon dolar tazminat talep etti.
Sonunda, Sanders 1 milyon dolar aldı, ancak rakip restoranının adını değiştirmek zorunda kaldı.
Eski isimden “Colonel’s Lady” (Albayın hanımı) ifadesini çıkartarak, restoranın adını “Claudia Sanders Dinner House” olarak değiştirmek zorunda kaldı.
Şu anda hâlâ hizmet veren bu restoran Albay Sanders’ın orijinal tarifi ile kızarmış tavuk yiyebileceğiniz tek yer.
Marka davalarıyla ilgili ilginizi çekebilecek diğer içeriklerimiz: