Galatasaray’ın birkaç yılda domestic hale gelmesi, Avrupa’da en sıradan takımlara bile rahatça elenmesi aslında öyle günlük yaşanan olaylardan kaynaklanmıyor.
Burnunu sürekli havada tutma, rakiplerini küçümseme, her türlü şımarıklık, transferlerde yanlış teşhisler, boşa harcanan paralar, takım içinde bazı futbolcuların hegemonyası, yönetim içindeki kargaşa, Florya rantı yüzünden küsmeler, terk edişler, yönetimden ayrılanların elinin kolunun hala içeride olması, Okan hocanın isteğiyle yapılan transferlerin patlaması, Kerem faktörü, EURO 2024’den havalı dönen Barış Alper, Türk hakemler, karaborsa bilet skandalları, genel sekreter dayatmaları ve daha saymadığım bir sürü konu.
Bu dertler nasıl çözülecek belli değil. Halen daha artarak devam ediyor. Ama sonuçta 40 milyon EURO’ya yakın para gitti. Psikolojik üstünlük bitti. Şimdi ayıklayın pirincin taşını. Ufuktaki genel kurula da hazır olun.